Elektrofizyoloji ve Elektrodiagnostik ne demektir ve göz hastalıklarının tanısında nerede kullanılır?

Elektrofizyoloji ve Elektrodiagnostik ne demektir?

Günümüz tıbbının birçok bölümü elektronik biliminin gelişmelerinden faydalanarak bazı hastalıkların teşhisinde elektrofizyolojik testleri kullanırlar. Kalp, kas, beyin ve göz vb organların değişik bölümlerinden ortaya çıkan mikrovolt düzeyindeki elektrikler, elektronik ve bilgisayar teknolojileri yardımıyla kaydedilebilmekte ve diğer yapılardan gelen akımlardan ayıklanarak tek bir yapıya özel elektrik akımları gösterilebilmekte ve ölçülebilmektedir. Elektrofizyoloji, doku ve organdaki canlılık ve işlevin ortaya çıkardığı biyoelektriğin ölçülmesi; elektrodiagnostik ise, ölçülen bu biyoelektrikte görülen normalden sapmaların değerlendirilmesi yoluyla hastalıkların teşhisidir.

Göz Hastalıklarında Elektrofizyoloji Nedir?

Bazı hastalıklarında patolojinin gözün hangi kısmında ya da tabakasında olduğunun araştırılmasında kullanılan özel testlerdir. Bu testler, birbirine benzeyebilen bazı göz hastalıklarının ayırt edilmesine, doğru teşhis konulmasına yararlar.

Önce hastadan dikkatli bir hastalık hikayesi alınır ve ayrıntılı göz muayenesi yapılır. Bulgular gerekli görülen elektrofizyolojik testler ile birleştirilince, retina pigment epitelinden (RPE) beyinde görme merkezinin bulunduğu oksipital kortekse (OK) kadar, görme yollarındaki patolojilerin somut olarak ortaya çıkarılması ve izlenmesi mümkün olur.

Göz Hastalıklarının Teşhisinde Hangi Elektrofizyolojik Testler Kullanılır?

Göz hastalıklarında kullanılan testler şunlardır;

1. VER: “Görme Uyarımına Kortikal “görme merkezinin” Cevabı“ anlamına gelir.

2. Elektroretinografi (ERG)

3. Elektrookulografi (EOG)

 VER Nedir, Nerede Kullanılır?

Bir televizyon ekranında, saniyede iki değişim hızıyla, dama tahtası şeklinde, siyah beyaz ve sürekli tersiyle değişen karelerin görüntüsü gözün retina tabakasını uyarır. Test yapılırken, hastaya varsa uzak gözlüğünü taktırılarak, retinada görüntülerin net oluşması sağlanır. Görme yolları vasıtasıyla oluşan biyoelektrik, başımızın en arka kısmında yer alan beynin görme merkezine ulaşır ve orayı (oksipital korteks) uyarır. Burada oluşan mikrovolt düzeyindeki elektrik potansiyeli, bu bölgenin üzerine yerleştirilen elektrotlarla tespit edilir. Uyarı ile ölçüm eş zamanlı olup, beynin sürekli olarak ürettiği elektrik dalgalarından bilgisayar vasıtasıyla ayrılarak, müstakil ve özel dalga şekilleri ortaya çıkarılır. Bu dalgaların oluşum zamanındaki (latans, milisaniye olarak ölçülür) uzamalar veya dalganın şeklindeki değişiklik ile genliğindeki (amplitüd, mikrovolt olarak ölçülür) azalmalar kaydedilir ve değerlendirilir. Makula (sarı nokta), görme siniri ve beyin içindeki görme yollarını etkileyen, biyoelektriğin iletim hız ve miktarını değiştiren her olay, elde edilen dalgalara tesir eder. Sonuçta, VER görme yollarının iletim kalitesini ortaya koyarak, bir patolojinin olup olmadığını, bazı özellikleri ile de türü hakkında bize ipuçları verir.

 Elektroretinografi (ERG) Nedir, Ne İşe Yarar?

Gözün aydınlık ve karanlık ortamlarda, beyaz ve renkli ışıklarla, değişik şiddetlerde uyarılması ile retinanın değişik katlarında ortaya çıkan biyoelektrik, kornea üzerine veya çok yakınına yerleştirilen hassas elektrotlar yardımı ile kaydedilir. Elde edilen dalga şekilleri ve voltaj büyüklükleri ölçülerek, retinanın klinik olarak ayırt edilmekte zorluk çekilen bir hastalığının tanınması veya teşhisi konulmuş bir hastalığın evresinin belirlenmesi ya da birbirine benzeyebilen hastalıkların ayırt edilmesi mümkün olur.

 Elektrookülografi (EOG) Nedir, Ne İşe Yarar?

Gözün ön kutbu ile arkası arasında sürekli var olan bir potansiyel elektrik farkı vardır. Retina pigment epitel (RPE) tabakasından doğan bu potansiyel, göz hareketleri ile değişir. Gözün iç ve dış köşelerine yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla ölçüm yapılır. Aydınlıkta ölçülen en büyük genlik (amplitüd, mikrovolt türünden), karanlıkta ölçülen en düşük değere bölünmesi ile elde edilen rakamlara bakılarak, RPE tabakasının durumu ve buradan kaynaklanan hastalıkların adının ve düzeyinin belirlenmesi, klinik bulgular da dikkate alınarak, mümkün olabilir.

VN:F [1.9.17_1161]
Bu yazıyı değerlendiriniz:
Rating: 0.0/5 (0 votes cast)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir