Kategori Arşivi: Genel
Göz sağlığı açısından, hangi yaşta, hangi hekime, hangi sıklıkta muayene olmalı ?
Göz sağlığı açısından, hangi yaşta, hangi hekime, hangi sıklıkta muayene olmalıdır ?
• Yeni doğanlar, okul öncesi yaş grubu, 19 yaş ve daha küçükler ;
Çocuk hastalıkları uzmanı veya aile hekimi uzmanının referansı ile göz hastalıkları
uzmanı ve / veya doğrudan göz hastalıkları uzmanı
• 20 – 39 yaş grubu ;
Glokom ( yüksek göz tansiyonu ) yönünden yüksek risk taşıyanlar için 3 – 5 yıllık aralıklarla göz hastalıkları uzmanına muayene
• 40 – 60 yaş grubu ;
2 – 4 yıllık aralıklarla göz hastalıkları uzmanına muayene
• 65 yaş ve daha üstü ;
1 – 2 yıllık aralıklarla göz hastalıkları uzmanına muayene >>
Mutlaka kapsamlı bir göz muayenesi gereken durumlar nelerdir ?
Herkesin belirli aralıklarla ayrıntılı bir göz muayenesi olması gereklidir. Ancak aşağıdaki durumlarda zaman geçirilmeden göz hekimine başvurunuz:
1. Görmede azalma ( gelip geçici olsa bile )
2. Göz önünde yüzen, uçuşan cisimler ( siyah kılcıklar, tüycükler, noktalar, benekler, lekeler…)
3. Olmayan ışık çakmaları görme
4. Bir perde arkasından bakıyormuş gibi görme hissi
5. Işıkların çevresinde renkli halkalar görme
6. Gözde ve göz çevresinde ağrı hissi
7. Göz çevresindeki deride ve gözde kızarıklık
8. Göz kapaklarında şişlik ve sulanma
9. Gözlerin birisinin veya ikisinin öne doğru çıkması, fırlaması
10. Göz kayması, şehlalık
11. Çift görme
12. Şeker hastalığı
13. Yüksek kol tansiyonu, damar sertliği hastalığı
14. Böbrek hastalığı
15. Ailede herhangi bir göz hastalığının olması >>
Gözün optik özellik gösteren kısımları hangileridir?
Gözün kırıcı ortamları kornea ve lens olup, kornea toplam kırıcılığın yaklaşık 2/3’ünü, lens ise 1/3’ünü oluşturur. Gözün optik yapısı fotoğraf makinasına benzetilebilir. Göze giren ışık miktarı gözbebeği ile kontrol edilir ve bu yapı fotoğraf makinasındaki objektif açıklığına denk gelir. Fotoğraf makinasındaki mercek sisteminin gözdeki karşılığı kornea ve lens, fotoğraf filminin karşılığı ise ağ tabakadır (retina). >>
Gözün yapısı nasıldır?
Küre şeklindeki göz orbita denen kemik boşluk içine yerleşmiştir ve gözkapakları ile korunur. Dışta beyaz renkli sklera ve onun devamında saydam bir tabaka olan kornea yeralır. Korneanın altında göze rengini veren iris bulunur. İrisin ortasında ışık miktarına göre genişliği değişen gözbebeği (pupilla) yer alır. İrisin arkasında göz merceği (lens) vardır. Bu yapı saydamdır ve disk şeklindedir. Skleranın altında gözün damarsal tabakası (uvea) ve onun altında da görmeyi sağlayan ağ tabaka (retina) yer alır. Görsel uyarılar retinadan beyne görme siniri (optik sinir) yoluyla iletilir. >>
Bilgisayar Ekranları Gözü Bozar mı?
Ekrana bakma sendromu (Computer vision syndrome), modern dünyanın yarattığı yeni bir durum olup, gerçekte bir kırılma kusuruna neden olmaz, yani halk arasındaki ifadeyle, “gözü bozmaz”. Ancak, genellikle 60-80 cm’den ve saatlerce çalışılıyor olması, gizli hipermetropi ya da erken-başlangıç presbiyopi (yaşlılık hipermetropisi) bulunan kişilerde bu gizli ve belli belirsiz kırılma kusurlarının kendini hissettirmesine neden olur. Bunun dışında, bilgisayar ekranlarının sürekli titreşen yapıda olmaları, yani aslında saniyede 40 ila 80 kez yanıp-sönüyor olmaları, görme güçlüğüne, bu da dikkatle izlemekte olan kişilerde yorgunluğa neden olur. Dikkatli bakış sırasında göz kırpma sayımızın dakikada 5-6 defaya azalması (normalde bu sayı, çok keskin görmeye ihtiyaç duymadığımız işlerde dakikada 12-16 defadır), kırpma yoluyla gözümüzün kurumasını önleyen mekanizmayı yavaşlatırken, büro gibi klimalı ortamlarda göz yaşı buharlaşma hızının artması ve ortam neminin azalması da göz yüzeyinin kurumasını artırıcı diğer faktörler olmaktadır. Bu nedenle bilgisayar kullanıcılarının göz yorgunluğu ve yakınmalarını önlemek amacıyla aşağıdaki önerileri dikkate almaları yerinde olacaktır: >>